Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe

11 Mart 2021 Perşembe

Cılavuz Köy Enstitüsü

 


Kuzey Doğu Anadolu bölgesinin yoksul çocukları için umut oldu, Artvin, Ağrı, Ardahan, Erzurum ve Kars’tan gelmişti öğrencileri. Cılavuz’un coğrafi konumundan dolayı, köy enstitüleri tarihinde özel bir yeri vardır.1930’ların sonunda Ankara’ya bu denli uzakta bir coğrafyada olması heyecan vericiydi.1937 de Cılavuz Eğitmen Kursu açılır ardından köy enstitüsüne dönüştürülür. Cılavuz adı; cılavu, atın yuları, gemi demek olan kelimeden türetilmiş olmalı zira yöre halkının rivayetine göre bu bölgede Osmanlı Dönemi’nde atların yularlarının saklandığı oldukça büyük depolar bulunmaktaydı.

Köy enstitüleriyle beraber, artık köyün değişimi, köye yabancı ve köylünün de ‘yaban’ olarak gördüğü aydınlarla, dışarıdan gelen bilgiyle ve özneler aracılığıyla değil, içerden ‘köyün canlandırılması’ yoluyla, köylü çocukları tarafından gerçekleştirilecektir.

Cılavuz, Kars merkeze 23km.uzaklıkta, Susuz ilçesi sınırlarında yer alır. Ruslardan kalan binalar okul binası olarak kullanılmış. Okul bünyesinde pek çok işlik bulunuyordu:

Dikiş İşliği:İç çamaşırları ve elbiseler burada dikiliyordu.

Dokuma İşliği: Enstitü’nün ihtiyacı olan dokumalar yapılır, ayrıca uzun kış günlerinde köylünün de bu tezgâhları kullanmalarına önem verilmiş, öyle ki İkinci Dünya Savaşı koşullarında bez yokluğundan dolayı köylüler için ‘kefen bezi’ dokumuşlar.

Demircilik İşliği: Balta, kazma, kürek yapılıyor, pulluk, araba vb. tamir edebiliyorlardı.

İsmet Paşa’nın Enstitüyü ziyaret edeceği öğrenilince Arıcılıktan sorumlu öğretmen Zakir Hoca bir hazırlık yapmak ister. Büyük bir uğraşı ile peteğin ortasına Paşa’nın profilini yapar, kovana koyar gerisi arılara kalır. Cumhurbaşkanı geldiğinde Zakir Hoca hediyesini sunar, Paşa, nasıl yaptınız diye sorunca;

Kovandaki arılarla bir toplantı yaptığını, onlara şöyle dediğini anlatır; ’bakın İsmet Paşamız geliyormuş, haberiniz olsun, eli boş gönderecek değiliz, bir şeyler düşünün, onlarda dağın, toprağın çiçekleriyle konuşmuşlar, el birliğiyle yapmışlar, bize de sunmak kaldı ’der.

Cılavuz’un yöre insanı için nasıl kıymetli olduğuna dair bir de anlatıdan bahsetmek isterim: İki genç evlenmeye karar verir, oğlan tarafı kızı istemeye giderler, oğlanın babası övünerek oğlunun okuduğu okulları sırasıyla anlatır. Kızın babası dinler ki Cılavuz’un adı geçmez, hemen itiraz eder ‘Ya Cılavuz’ diye sorar. Yani Cılavuz’da okumadıysan bu kadar övünmen boşuna..

 Arzu Öztürk

İng/Yunanca Rehber

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Urfa Hakkında Kısa Bilgiler 3

  Harran Ulu Camii 8.yy. da son Emevi Halifesi 2.Mervan yaptırır, adı ‘Cami el Firdevs’(Cennet Camii)olarak geçer kaynaklarda. Doğu cephes...