Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe

11 Mart 2021 Perşembe

Mıgırdiç Margosyan’ın Diyarbakır’ı..

 


 ..Biz yoğurdu bez torbalar içinde  saklardık. Çarşıdan aldığımız bir bakraç yoğurdu Amerikan bezinden bir torbaya doldurur yüksek bir yere asardık. Torbadan pıt pıt diye sular damlardı ’Pıt’lar kesildiğinde suyu iyice süzülmüş yoğurt ,yoğurt olmaktan çıkar, sanki tereyağına dönüşürdü. Torba yoğurdundan bir parça tasın içine koyduktan sonra üzerine kuyudan çektiğimiz buz gibi suyu dökerek bir güzel karıştırdık mı nefis ayranımız hazır demekti. Ayranın içine evdeki kurumuş bayat ekmekten ufak ufak doğradık mı ekmeğin bizden önce ayranımızı büyük bir iştahla içip şiştiğini görerek daha fazla zaman kaybetmeden kaşıkla tasın içine dalardık. Onun için anamız bize ‘Di Hadi git kilerden bir tas yoğurt getir dediğinde hiç nazlanmadan koşup kilere dalar uslu uslu anamızın sözünü dinler, bundan da hiç pişman olmazdık.

 

 Biz ekmeği ceviz içiyle de yerdik. Kilerden, ceviz küpünden sekiz on tane ceviz alır, çöker dik yere, bir taş parçasıyla cevizleri kırar, içini çıkarır, sonra ısırdığımız bir parça ekmeğimizle katık edip yerdik. Ekmeği elimizle koparmaz, ısırırdık. Daha sonraları İstanbul'da ekmeğin ısırılarak yendiğinde ayıp  olduğunu duyduk, hayretler içinde kaldık… Oysa en lezzetli ekmek ısırılarak yenen ekmektir. Evet, ekmek dediğin elle koparılarak yenir. Biz bunu da yapardık ancak ayran çorbası, ayran aşı, mercimek çorbası, nohut, kuru fasulye gibi yemeklerde ekmeği yemeğe doğrar sonra da kaşıklayarak yerdik.

 

 Diyarbakır'ın kara kışı henüz gelmeden, sonbaharda herkes kışlık hazırlıklarına başlardı. Her aile kendi kesesine veya başka bir deyişle kendi killerinin büyüklüğüne göre, bir, iki, üç veya dört koyun keserdi. Koyunlar tüm günahlarını yüzülmüş derilerinin üzerinde bırakır, kocaman bakır kazanlara girer, kazanların altında yanan odunlarla cehennemin tadını tadar, kavurma olur çıkarlardı. Kavurma kazanında fokur fokur kaynayan yağın içine ince ince dilimlenmiş ekmekleri atınca ekmekler sevinçlerinden çılgına döner sünger gibi yağı içmeye başlarlardı. Bu ekmekleri yemek için insanın acıkması gerekmezdi. Gırtlağımıza kadar tok bile olsak bu ekmeklerden yemeden yapamazdık. Zaten kavurma kazanın içindeki bu ekmekler kapanın elinde kalırdı acele davranmayanlar hava alır, boşuna yutkunur dururdu…

Mıgırdış Margosyan'ın Gavur Mahallesi Kitabından 

Arzu Öztürk

İng/Yunanca Rehber


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Urfa Hakkında Kısa Bilgiler 3

  Harran Ulu Camii 8.yy. da son Emevi Halifesi 2.Mervan yaptırır, adı ‘Cami el Firdevs’(Cennet Camii)olarak geçer kaynaklarda. Doğu cephes...