Erzurum’un Oltu ilçesinden
çıkarılan ve aynı adla anılan Oltu taşı, Erzurum’un en önemli geçim kaynakları
arasında yer almaktadır.19.yüzyıldan itibaren küçük maden ocaklarından
çıkarılarak başta tespih olmak üzere çeşitli takı ve süs eşyaları yapımında kullanılmaktadır.
Türkiye’de sadece Oltu ilçesinden çıkarılmaktadır. Tek başına kullanılmasının
yanı sıra altın, gümüş, bakır ve pirinç gibi madenlerle beraber de kullanır.
Oltu taşının fosilleşmiş reçineden
mi yoksa fosilleşmiş ağaç gövdelerinden mi oluştuğu konusunda farklı görüşler
ileri sürülmekteyse de fosilleşmiş reçineden oluşması ihtimali daha yüksektir.
Kara Kehribar ‘olarak da bilinir. Taşın en dikkat çekici özelliği yer
kabuğundan çıkarıldığında yumuşak olması ve hava ile temas etmediği sürece bu
yumuşaklığı korumasıdır. Bu özelliğinden dolayı taşın işlenmesi kolaydır. Hava
ile temas ederek sertleşen ve kullandıkça parlayan bir taştır. Genellikle
siyah, nadiren koyu kahverengi, gri ve yeşil renklerdedir. Ateşe tutulduğunda
alev çıkararak yanar ve geriye bir miktar kül bırakır. Sürtünme ile
elektriklenip hafif cisimleri çekme özelliğine de sahiptir.
Oltu ilçesine bağlı köylerden
çıkarılır, özellikle Oltu ilçesinin kuzeyinde yer alan Dutlu Dağı’nın güney
yamaçlarında dik olarak açılan 70-80 cm. çapındaki galerilerde Oltu taşı
yataklarına rastlanmaktadır.
Bu sanat babadan oğula
geçmektedir.19.yüzyılda ‘takımcılar ’adı verilen, Türk ve gayrimüslimlerden
oluşan kırk sanatkâr, bu sanatı uygulamıştır.
Ustalar tarafından satın alınan
taşlar, kullanılacağı zamana dek tekrar toprağa gömülür. Yapılacak objeye göre
usta tarafından keserle ağaç bir zemin üzerinde kırılarak bıçakla işlenecek
hale getirilir. Kırılan taşlar yapım sırası gelene kadar hava ile temas
etmemesi için bir torba içinde nemli olarak toprağa gömülür. Bıçakla
yontulduktan sonra tornada son şekli verilir. En son olarak iki aşamalı
parlatma işlemi yine tornada yapılır. İlk aşamada ‘şayak’ adı verilen bez
parçasına, Çırtı Ağacının kömürü ufalanarak tornadan geçirilir, böylece taşın
üstünde ki bıçak izleri yok edilir. İkinci aşamada şayağa önce bir miktar yağ
sürülür sonra Palandöken Dağı eteklerinde bulunan bir tebeşir tozu serpilir ve
son olarak tornaya tutulur. Oltu taşı en çok tespih yapımında kullanılr, tornadan
çıkan her tane aynı ölçüde olmayabilir. Bu nedenle hepsi bir yerde toplanır,
yapılacak tespihin büyüklüğüne göre ayrılıp tespih ipine dizilir. Tespih
taneleri 3 numaradan başlayarak 20 numaraya kadar çıkabilir, en çok tercih edilen tespih
ölçüsü 8 ve 9 numaralardır. Oltu’da tespih işiyle uğraşanlar ellerine aldıkları
tespihin tarzı ve işleme şeklinden ustasının kim olduğunu anlarlarmış.
Bugün Oltu ve çevresinde ki
işliklerde ve evlerde Oltu taşından tespih ve süs eşyaları yapılmaktadır.
Erzurum merkezde de özellikle Taş
Han’da (Rüstem Paşa Hanı) bu sanatın en güzel örneklerini bir arada
görebiliriz..
Arzu Öztürk
Yunanca/İngilizce Rehber
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder