Kars bu yılın en çok ilgi çeken destinasyonu oldu. Normalde
ilgisi oldukça düşmüş bulunan Doğu Ekspresi gerçekten altın günlerini yaşıyor.
Kentli insanlarımız Ankara’dan her gün saat 18.00 de hareket ederek;
Kırıkkale-Sivas-Erzincan-Erzurum ve Kars güzergahını ancak 24 saatte tamamlayan
bu nostaljik yolculuğa aşırı ilgi gösteriyor. Bu ilgiden önce sadece 1 yataklı
ve sadece 1 kuşetli vagonla seyahat eden Doğu Ekspresi grup taleplerine
yetişemez hale getirmiş durumda. Sırada yetkililere göre 11.000 yolcu varmış.
Şu an kapasitesinin çok üstünde seyahat ediyor; yani 5 yataklı ve 2 kuşetli
vagonla. Trenin normal koşullardaki yük kapasitesi 380 ton iken artık ek
seferlerden dolayı daha büyük bir lokomotifin eklenmesiyle yük 720 tona çıkmış
bulunuyor.
Tren yolculuğu özellikle genç insanları çeker hale gelmiş;
onlar da Kars Kültür gezisi tutkunu durumdalar. Yataklı vagonlarının camlarını
rengarenk ışıklarla süsleyenlerden, kuşetli vagonlardaki iskambil oyunlarına,
yemekli vagonlarda karnını 24 saat doyuranlarla bir çok “ritüel” oluşmuş
durumda. Genç insanlarımızın Türkiye’nin doğusuna yaptıkları bu seyahatin
bugüne değin oluşmuş yerleşik yargıları değiştireceğine inanıyorum.
Yolculuk sonunda Kars tren garına gelen konuklar ya
münferiden taksilerle ya da seyahat acenteleri eliyle rezervasyonları yapılmış
bulunan otellerine doğru yol alıyorlar. Kars’taki etkinlikler ise; mutlaka Ani
Harabelerinin ziyaret edilmesi, Çıldır Gölüne giderek donmuş göl üzerinde atlı
kızak turlarına katılma, buzun kırılan yerlerinde “sarı balık” denilen; ve
bildiğimiz Sazanlardan lezzeti itibariyle ayrılan balıkların heyecanlı
yakalanma anının izlenmesi ve nihayet lezzetli sarı sazan balığın tadılması
olarak sıralanabilir.
Ayrıca Sarıkamış gezisi ve Doğubayazıt İshakpaşa sarayının
gezilmesi de kimi acentelerce veya münferiden yapılmakta. Kars merkezindeki 40
yıllık Rus hâkimiyeti sırasında inşa edilen Baltık mimarisindeki kesme taş
yapıların gezilmesi ise Kars’ın Milli mücadele sonunda Türkiye’ye iade tarihi
olan Brest-Litovsk antlaşmasının üzerinden 101 yıl geçmiş olmasına rağmen halen
canlılığını ve ihtişamını korumuş durumda. Eski Valilik Binası, Defterdarlık
Binası, tarihi okullar, Eski Opera Binası, demir Köprü ve pek çok başka bina
yöredeki volkanik bazalt taşının büyük bir özenle kesilmesi ve üstün bir taş
işçiliğiyle sizleri beklemekte.
Kısa bir süre önce açılan bir müze ise Kars gezilerine ayrı
bir hava kazandırmış. Türkiye’de 46 tabya ile en fazla tabya bulunduran Kars
şehrinin merkezinde bulunan “Kanlı Tabya” muazzam bir müze haline getirilmiş.
Bir Rus baskınında şehit olan 200 askerimizin anıları ( ve çarıkları) çok canlı
olarak ve teknolojik gerekler kullanılarak gösterilmektedir. Mutlaka ziyaret
etmenizi öneriyorum.
Tabii Osmanlı –Rus harbinden sonra bölgeye gelen Malakanların
hikâyeleri, 93 harbinin, Sarıkamış Felaketinin ve Kafkas cephesinin hikâyeleri
ile gezi daha da farklı anlamlar kazanıyor.
Kayakçıların da ilgisini çekecek olan Sarıkamış kayak
bölgesini de ziyaret ediyor Kars yolcuları… Dileyenler telesiyejle zirveye
çıkıyor, dileyenler kızakla eğleniyor, dileyenler de kar topu oynuyor…
Kars ili tarihinde hiç bu kadar Kültür Turistiyle
karşılaşmamış. Doğal olarak hizmet verecek işletme sayısının azlığından dolayı
bir yoğunluk yaşanmıyor değil. Yöresel ürünleri ve mutfağıyla da çok iddialı
bulunan Kars şehri özellikle Kars Kazı, Piti Yemeği, elevik Çorbası ve
Ketesiyle herkese ve her damak tadına hitap etmesini biliyor. Türkiye’nin her
yerinde nam salmış Kaşar, Gravyer ve Çeçil peynirleri de ziyaretçi akımından
nasibini almış durumda; birçok esnaf mal yetiştirmekte zorluk çekiyor.
Karsmania; Kars çılgınlığı olarak adlandırılabilir.
Baytatil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder